NURİ GENEŞ-ANKARA
Ülkemizin önde gelen gayrimenkul firmalarından UMAY GYO Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Erbaş ile gayrimenkul sektörünü değerlendirdik.
UMAY GYO Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Erbaş, mesajında şu ifadelere yer verdi;
Ülkemizde inşaat, önem taşıyan lokomotif bir sektör olma özelliğini sürdürüyor. Emlak sektörü aynı zamanda makro ekonominin lokomotif sektörü konumunda, dolayısıyla sektörün büyümesi ve üretimin teşvik edilmesindeki ana kriter, satış rakamları. Fiyatların sürekli yükselme eğilimi gösterdiği bir sektörde üreticinin ilk baktığı nokta, arz talep oranları olacaktır. “Türkiye ekonomisi büyüyor ve inşaat sektörü de bu büyümenin lokomotifidir diyorsak, kredi faizlerinin düşmesiyle tetiklenen sektörümüzün korunup kollanması gerektiğini düşünüyoruz. Artık ülkemizde birçok kurumsal ve güçlü firmanın bile özellikle arsa yatırımları ile ilgilenen özel birimleri ve personelleri bulunuyor. Bu durum ise bize, ister kısa ister uzun vadede en büyük kazanç ve yatırım aracının arsa olduğunu gösteriyor. Zaten arsa ve imar çalışmaları söz konusu olmadan inşaat sektörünün gelişmesi ve büyümesi de mümkün değil. Bu nedenle, inşaat sektörünün hamuru arsadır. Dolayısıyla arsa yatırımı her daim ülkemizde, özellikle gelişmekte olan yeni bölgelerde revaçta olmaya devam edecek. Bütün bu bilgiler doğrultusunda üretim kapasitesinin devletin uygulayacağı teşvik paketleriyle desteklenmesinin üreticiyi, alıcıyı ve sektörü canlı tutacağını düşünüyorum.
Alıcı ve yatırımcı eğer sektörü takip ediyor ve satın almayı düşündüğü konutu üreten şirketin önceki projelerini vaktinde teslim ettiğini görüyorsa, inşaat aşamasında da talip olmaktan çekinmiyor. Başka bir deyişle güveniyor ve yatırım yapmakta tereddüt etmiyor.
Faaliyet göstermiş olduğumuz sektörde tabuları yıkarak onlarla daima karşılıklı güven esasına dayalı ilişkiler geliştiriyoruz. Ağırlıklı olarak Ankara, İstanbul ve Bodrum başta olmak üzere tüm yurtta çalışıyoruz. Sattığımız arsaların en az iki yıl içerisinde müşterimize prim sağlayacağı taahhüdünü veriyoruz. Eğer öngördüğümüz süre içerisinde müşterimiz vaat etmiş olduğumuz geri dönüşümü alamazsa; iki yıl önce ödemiş olduğu arsa bedeline yasal faizlerini de ekleyerek müşterimize parasını geri veriyoruz.
Piyasaların kurdaki artışlar ve zaman zaman değişimlerle yorulduğunu gözlüyoruz. Bazı durumlarda çekimser kalıp beklemek bu tür dönemlerin doğal sonucudur. Ancak gayrimenkul alışveriş trafiği hiçbir zaman bitmez; insanlar, yaşayacakları alanlarını/evlerini ve ofislerini değiştirmek, yenilemek, başka bir semte taşınmak, evlenmek, kendi işini kurmak gibi pek çok nedenle sürekli hareket oluşturuyorlar. Bu gerçeklerle birlikte gayrimenkul, diğer yatırım araçlarına kıyasla kârlılığını kanıtlamış bir yatırımdır. Borsada, dövizde veya faizde aradığını bulamayanlar daima gayrimenkule yönelirler. Sektörde neredeyse her gün, yeni bir proje tanıtımı yapılıyor ve satışa çıkarılıyor. O nedenle uzmanların da dile getirdiği gibi Türkiye, emlak sektörü konusunda güvenli bir liman hâline geldi, diyebiliriz. Özellikle yabacı talebindeki artış, bu konuda bizi haklı çıkarıyor.
